Öne Çıkanlar eğitim SabancıVakfı 24kasımöğretmenlergünü köyokulu faydatopluluğu

Hiperaktif çocuklar eğitim hayatında desteklenmeli

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun bebek anne karnındayken ortaya çıkabileceği gibi kalıtsal olarak da gelişebileceğini belirten VM Medical Park Ankara Hastanesi’nden Psikolog Nehir Kadooğlu, “Dikkatini sürdürmekte, karşısındakini dinlemekte zorluk çeken ve sık hata yapan bu çocukların eğitim hayatlarının etkilenmemesi için desteklenmeleri ve kendilerine güvenlerinin artırılması gerekir” dedi.

Çocuğunuzun sürekli dikkati mi dağılıyor? Çok hareketli ve sabırsız mı? Derslerde öğretmenleri sürekli ayağa kalkmasından, sözün sonunu bekleyememesinden ya da dikkatli dinlememesinden mi yakınıyor? Tüm bu sorulardaki belirtiler, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu işareti olabilir. 

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) henüz bebek anne karnındayken ortaya çıkabileceği gibi ebeveynlerin yoluyla kalıtsal olarak da gelişim gösterebileceğini ifade eden VM Medical Park Ankara Hastanesi’nden Psikolog Nehir Kadooğlu, “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun sinir sistemi ve beyin gelişimi üzerinde etkisi vardır. Bu yüzden nörogelişimsel ve nörodavranışal bir bozukluktur. DEHB’nin 3 belirtisi vardır. Birincisi dikkat eksikliği, ikincisi hiperaktivite veya aşırı hareketlilik, üçüncüsü ise dürtüselliktir. DEHB tanısını bu 3 belirtiden birini ya da bir kaçını süreğen bir biçimde gösterdiği durumlarda tanımlayabiliriz” dedi. 

SIK YARALANMA YAŞAYABİLİRLER

Psk. Nehir Kadooğlu, DEHB sorunu yaşayan çocukların çoğu ortamda sorun yaşamaları ya da zorlanmaları olası bir durum olduğu için bütün ortamlarda desteklenmeli ve tedavisine yardımcı olunacak şekilde davranılması gerektiğini belirtti.

Ailelere büyük görevler düştüğünü belirten Psk. Nehir Kadooğlu, şunları söyledi:

“DEHB tanısı aldıktan sonra ilk adım psikoeğitimdir. Burada hastalık hakkında ailenin bilinçlendirilmesi, nasıl bir tedavi izleneceği ve tedavi olunmadığı durumlarda ne gibi sorunlarla karşılaşılacağı hakkında bilgi verilir. Çocuğun tedavisi için öncelikli olarak ailenin oldukça özenli ve dikkatli olması gerekmektedir. DEHB’li çocuklar daha hareketli ve daha dürtüsel olacakları için sık yaralanmaları, ani hareketleri olabilir. İşte bu noktada çocuğun takibi siz ebeveynler için daha da zorlaşır. ‘Bu çocuk yerinde durmuyor, peşinde koşturmaktan iki dakika oturamıyorum, sürekli bir yerlerden düşüp orasını burasını yaralıyor. Ben de çok yoruldum’ dediğinizi duyar gibiyim DEHB’li bir çocuğa sahipseniz yorulmanız çok normal ama unutmayın çok özel bir çocuğa sahipsiniz. Doğru bilgi ve doğru yetiştirme şekli ile kendinizi de çocuğunuzu da rahatlatmanız mümkündür.” 

HEM İLAÇ HEM DE DAVRANIŞ YÖNETİMİ BİRLİKTE KULLANILMALI 

DEHB tedavisinde ilaç tedavisi ve davranış yönetiminin birlikte kullanılması gerektiğini belirten Psk. Nehir Kadooğlu, “Aileler genelde davranışı geliştirmek için pekiştireçler, ödüller ve cezaları kullanmaktadır. Bu durumda da sıklıkla kullanmamız gereken yöntemler bunlardır. Çocuğun, hiperaktivite ve dürtüsellik bozukluğunun düzeltilmesi amacıyla yapacağı bütün olumlu davranışlar ödüllendirilmelidir. Böylece olumsuz davranışların azalması, olumlu istendik davranışların artması sağlanabilir” diye konuştu. 

EĞİTİMDE BAŞARILI OLMALARI İÇİN DESTEKLENMELİLER

Dikkat bozukluğundan dolayı odaklanmakta, dikkatini sürdürmekte, karşısındakini dinlemekte zorluk çeken ve sık hata yapan çocukların eğitim hayatlarının da bu durumdan fazlasıyla etkilendiğini işaret eden Psk. Nehir Kadooğlu, bu yüzden eğitimsel olarak desteklenmeleri ve kendilerine güvenlerinin artırılması gerektiğini söyledi. Bunun yolunun da başarılı oldukları konulara öncelik verilmesinden geçtiğine dikkat çeken Psk. Nehir Kadooğlu, böylece çocuğun güdülenerek eğitimine devam edeceğini ve basitten zora doğru bir yol izlenebileceğini ifade etti.

ÇOCUĞUNUZUN DEHB’Lİ OLUP OLMADIĞINI BU TESTLE ANLAYIN

Psk. Nehir Kadooğlu, aşağıdaki sorulara verilecek yanıtlarla, çocukta DEHB problemi olup olmadığını anlamanın mümkün olduğunu söyledi. 

  • Çocuğunuz çok çalışıyor ama derslerde başarısı düşük mü?
  • Çocuğunuz uzun bir süre sabit bir yerde oturamıyor, çabuk sıkılıyor ve sürekli hareket halinde, elleri ayakları durmuyor mu?
  • ‘Çocuğum çok sabırsız, hiç bekleyemiyor. Ne bir sırayı, ne bir cümlenin sonunu’ mu diyorsunuz?
  • Çocuğunuz karşısındakini dinleyemiyor, sürekli sözünü mü kesiyor? 
  • Çocuğunuz çok göz teması kurmuyor ve detayları sürekli gözden mi kaçırıyor?
  • Çocuğunuz sürekli özel eşyalarını ve emanetleri kaybediyor mu?

Eğer bunlardan en az 3 tanesi sizin için ‘evet’ ise çocuğunuz DEHB olabilir. Bu yüzden, bir uzmana danışmanızda fayda var.

UZAKTAN EĞİTİM AİLELERİ UZAKLAŞTIRDI 

Pandemi dönemi ile birlikte başlayan uzaktan eğitim evlerin kâbusu haline geldiğini de dikkat çeken Psk. Nehir Kadooğlu, “Annelerin çocuklarını uzaklaştırmak istedikleri her şey daha da yakınlaştı, yaklaşmalarını istedikleri şeyler ise daha da uzaklaştı. Örneğin; ders dinlemek. Çocukları okula gönderdiklerinde nefes alabilen ebeveynler şimdi okulun da eve gelmesiyle daha da bunaldılar” ifadelerini kullandı. 

Ailelerin bu durum karşısında çocukların açısından da bakması gerektiğinin altını çizen Psk. Nehir Kadooğlu, “Okula gidince eğitimin yanı sıra sosyalleşen, enerjilerini atabilen ve daha disipline olabilen çocuklar şimdi bunların hepsini tek bir ortamda, evde yaşamak zorunda kaldılar. En hareketli dönemleri olan çocukların,  zaten zorlandıkları ders dinleme,  şimdi ev ortamında daha da zorlaştı” diye konuştu.

DERSİ DİNLEDİĞİ ORTAM DİKKAT DAĞITICI OLMAMALI

Dikkatlerini toplamakta, odaklanmakta zorlanan çocuklarının bu süreci daha sağlıklı atlatabilmeleri için ailelere çok büyük görev düştüğünü belirten Psk. Nehir Kadooğlu, önerilerini şöyle sıraladı:

“Öncelikle bu süreçte çocukların okul ciddiyetinden uzaklaşmaları, ders başarılarında düşmelerin olması, teknolojik aletlere karşı gelişen (bilgisayar, telefon, tablet gibi) bağımlılığın artması, günlük yaşamlarında zaman yönetimi ve organizasyon becerilerinde düşmelerin olması çok muhtemeldir. Öncelikle uzaktan eğitim gören bir çocuğun dersi dinlediği ortam, dikkatinin dağılmasını engelleyecek şekilde düzenlenmiş olmalıdır.   Etrafında dikkatinin dağılmasına sebebiyet verebilecek eşya ve materyallerden olabildiğince uzak durulması, odağının dağılmasını bir nebze de olsa engelleyecektir. Sonrasında derse başlamadan önce kişinin, aynı okula gittiğindeki gibi disiplin içerisinde derse katılması, öğrenci rolüne tekrar girebilmesi açısından önemlidir. Günlük rutine devam edilmeli. Sabah yine erken kalmalı ve kahvaltısını eski rutinindeki gibi yapmalı. Uzaktan eğitim yataktayken dinlenmez! Masalarında yemek, meyve, abur cubur varken ve bir yandan onları yerken ders dinleyemezler. Bunların hepsi çocuğun dersten kopmasına, dikkatinin dağılmasına ve uzaklaşmasına yol açmaktadır. Çocuk aynı okuldaki gibi sırasında nasıl sadece su varken ders dinliyorsa, evde de masasında sadece su varken dersi dinlemelidir.”

OTURMA DÜZENİNE DİKKAT EDİLMELİ

Derse başlamadan önce dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun ise oturma düzeni, uygun aydınlatma ve gürültü için yapılacak değişikler olduğunu söyleyen Psk. Nehir Kadooğlu, “Çocuk pencere kenarında oturulmamalı, dikkat dağıtacak görüş açısından uzaklaşılmalıdır. Seslerin rahatsız etme olasılığı için de kulaklık kullanılabilir ve bu şekilde çocuğun eğitimi daha verimli hale getirilir. Son olarak ders aralarında çocukla sohbet edilmeli, ortam havalandırılmalı ve ihtiyaçlar giderilmelidir. Teneffüslerde televizyon izlenmemeli” dedi.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol