Türkiye’yi uyuşturucu bitirecek
Uyuşturucu kullanan gençlerin sokaklarda düşüp kaldığı bir duruma geldi Türkiye. Özellikle İstanbul’da vatandaşlar sokaklarda yaşadıkları karşısında şoke oluyor. Narkotik uzmanı İsa Altun tehlikeye dikkat çekerek, “Önlem alınmaz ise Türkiye’yi uyuşturucu biterecek” dedi.
Röportaj: Murat Aydın
Türkiye genelinde uyuşturucu kullanımının son derece hızla arttığı son zamanlarda sokaklara yansıyan görüntülerle gözler önüne serildi. Uyuşturucu baronlarının Türk gençliğini zehirlemek için yaptıkları çalışmalar akıllara zarar. Kız erkek demeden gençlerin sokaklarda baygın, çaresiz halde düşüp kalmalarına neden olan uyuşturucu türü olan ‘Bonzai’nin Türkiye’de yoğun olarak üretildiği ve içerisine fare ve böcek zehirlerinin katıldığı tespit edildi.
Türkiye’de yıllarca Narkotik polisi olarak çalışan ve bu konuda yazdığı kitaplarla gündeme gelen aynı zamanda bilirkişi olarak görev yapan İsa Altun, tehlikeyi
www.egitiminsozcusu.com’a anlattı.
”Türkiye’yi uyuşturucu bitirecek” diyen İsa Altun, bugün Türk gençliğini bu kadar etkisi altına alan bonzai maddesinin önce yasal yollarla benzin istasyonlarında satıldığını ve ardından uyuşturucu tacirlerinin bunu merdiven altında üreterek gençleri zehirlediğini söyledi.
2007’de benzin istasyonlarında bunun satıldığını söylediği için bugün FETÖ’den tutuklu olan zamanın İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından hakkında soruşturma açıldığını söyleyen İsa Altun, “Ben bunları dilendiriyorum diye hakkımda soruşturma açtılar. O zamanlar Bonzai Çin’den geliyordu. Onu açık satıyorlardı. Öldürmüyordu. Ama şimdi Türkiye’de her noktada merdiven altında üretilmeye başlandı. Fare zehiri, böcek zehiri ile yavşan otunu karıştırıp kurutup bonzai diye servis ediyorlar” dedi. İşte İsa Altun’un uyuşturucuyla ilgili sorularımıza verdiği çarpıcı cevaplar:
Soru: Uyuşturucu maddeler hep vardı, ama bu kadar yaygın kullanılamıyordu. Bugün baktığımızda her noktada, uyuşturucu komasına girmiş kız-erkek gençler görüyoruz. Bu uyuşturucu madde Türkiye’ye nasıl sokuldu, nasıl bu kadar yaygınlaştı?
Cevap: Bugün gençlerimizi zehirleyen ve Türkiye’nin geleceği için en büyük tehlike haline gelen uyuşturucu madde Bonzai 2002’de Almanya ve İspanya’nın ardından Avusturalya’da görüldü. 2007 yılında Türkiye’ye sokuldu. Çin’de üretilen Bonzai Avrupa’ya üç yoldan getiriliyor. Rusya, Nil Nehri ve Balkan rotası… Türkiye’ye ise Avrupa, Balkanlar ve Kuzey Kıbrıs üzerinden sokuluyor. İthal edilen uyuşturucu Havuz kimyasalları, sabun yapımında kullanılan kimyasal diye ithal edildi.
Soru: Bunun uyuşturucu olduğunu anlamadı mı bu kadar ülkenin narkotikçileri?
Cevap: Bu madde Türkiye’de benzin istasyonlarında satılıyordu. 2007’lerde ben bunu dile getirdim Antalya’da. 2012’de hakkımda idari soruşturma açıldı, bunu dillendiriyorum, çevrede anlatıyorum, yazıyorum diye. Çin’den gelen bonzailerde zehir vardı ama öldürmüyordu. Artık burada merdiven altında yapılıyor.
Soru: Uyuşturucu maddeler artık Türkiye’de üretiliyor diyorsunuz. Merdiven altı derken, Uyuşturucu baronlarının da ötesine mi geçti bu olay. Torbacılar mı yapıp satıyor.
Cevap: Evet özellikle bonzai denilen uyuşturucu madde artık özellikle İstanbul’da Merdiven altında yapılıyor. Bağcılar, Esenler, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Sultanbeyli gibi ilçeler başta olmak üzere hemen hemen her semtte yapılıp satılır hale geldi. Yaptıkları uyuşturucu zehir, keyif verici bir şey değil. Fare zehiri ve böcek zehirini karıştırıyorlar, içerisine de bu uyuşturucuda kulanılan bir ot var onu içine atıyorlar. Bu ot bu zehirleri aldıktan sonra kurutulup folyo ambalajına sarıp satıyorlar. Bu kadar basit… Hammadde ellerinde.
Soru: Türkiye’de bu kadar nasıl yaygınlaştı? İstanbul gibi büyük kentlerde olduğu gibi artık Ülkenin dört bir yanında köylere kadar uzandığı yapılan operasyonlar ve her taraftan düşüp kalmış kullanıcıların görüntüsüyle ortada…
SATICILAR ARGE YAPIYOR
Cevap: Satış için arge yapıyorlar. Torbacılar bire bir kendileri satmıyor uyuşturucuyu. Bir mahalleye giriyorlar, satış yapabilecekleri potansiyeli tespit ediyorlar. Bunun üzerine çalışmaya başlıyorlar. Mahalle mahalle sokak sokak arge yapıyorlar. Satıcılarla ilgili, bizi satar mı, ele verir mi bunun da argesini yapıyorlar. Özellikle çalışan ailelerin çocuklarını hedef alıyorlar. Baba anne işte ise onlara göre çocuk başı boş kalmıştır…
Soru: Çocukları bulduklarında uyuşturucuyu nasıl teklif ediyorlar. Çocuklar hemen buna hazır mı?
Cevap: Tabi ki değil. Ama arkadaş ortamı kurup, önce bedava veriyorlar. Alıştırdıklarını torbacı yapıyorlar. Torbacı yaptıkları her kişiyi 20-30 kişiyi bağımlı yapmaları konusunda zorluyorlar. Bunlara gerektiğinde baskı, cebir ve şiddet uyguluyorlar. Çok acımasız yöntemleri var. Çocuklar tuzağa düşüp de bir kere kullandı mı artık bağımlı oluyor.
BAĞIMLILIĞI 2 YIL SONRA FARK EDİYOR
Soru: Aileler bunu fark edemiyor mu?
Cevap: Anne-Babaların çocuklarını çok iyi gözlemlemesi lazım. Tabi gözlemlerken onları aileden koparacak hareketler yapma yerine hep sevgi ile yaklaşması gerekir. Ama ne yazık ki yapılan araştırmalar, bu batağa düşmüş çocukların aileleriyle aralarında sorun olduğunu ortaya koyuyor. Bu sorun batağa düştükten sonra oluşan sorun değil, düşmeden önce aile bağlarının kopukluğunu, çocuklarla aile arasındaki ilgi eksikliğinden kaynaklandığını gösteriyor. Aile çocuklarının bağımlı olduğunu 2 yıl sonra fark ediyor.
Soru: Neden bu kadar uzun zaman fark edilemiyor. Fark etmek için ne yapılması lazım?
ÇOCUKLARINIZA DİKKAT EDİN
Cevap: Uyuşturucu kanser gibi. Çocuklarınızı gözlemleyeceksiniz. Çocuk birden zayıflıyorsa, odasına kapanıyorsa, kapıyı üzerine kilitliyorsa, arkadaş çevresi değiştiyse, içine kapanmaya başlamışsa… Uyuşturucu maddeler alındığından itibaren gözde kızarıklıklar başlar… Bunun da çaresini bulmuşlar, damla alıp kullanıyorlar. Anne ve Baba çocuğu dışarıdan geldiğinde çocuğunu kucaklasın koklasın… Parfüm kokuyorsa bile bir şeyi bastırmak için kullanmış olabilir… Çocukların kıyafetlerini yıkamadan inceleyin, ceplerine bakın… Bu uyuşturucunun görüntüsü kekik gibidir.
Soru: Görülüyor ki, ülkenin genç beyinlerine kurulmuş bir tuzak var. Gençlerimiz zehirleniyor. Bu sadece ticari bir iş mi yoksa siyasi ayağı da var mı? Siz yıllarca bu işin içinde mücadele eden bir kişi olarak bunu nasıl görüyorsunuz?
TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE BARONLAR ORTAK
Cevap: Uyuşturucu işinin içinde terör örgütleri var. Onların finans kaynağı uyuşturucu. Terör örgütlerinin de arkasında ne yazık ki devletler var. Bir bölge ve ülkenin ilerlemesini istemeyen bu devletler, önce bölgelere terörü sokar, onunla birlikte terör olarak ulaşamayacakları noktalara bu gibi zararlı maddelerle ulaşıp insanları zehirliyorlar. Silahla vurulup ölen insandan daha zararlı uyuşturucu ile etkisizleştirilen kişiler. Çünkü uyuşturucu, toplumun her alanına yayılıp, her alanda zarar veren bir madde. Önlem alınmaz ise böyle devam ederse Türkiye’yi uyuşturucu bitirecek. Hiçbir zaman şu anki gibi sokağa düşmedi gençlik. Her yerde, uyuşturucudan zom olmuş gençlerle karşılaşmak mümkün.
KURTULUŞ İÇİN EĞİTİM ŞART
Soru: Bunu nasıl önleyebiliriz. Devletin ne yapması lazım, ailelerin ne yapması lazım?
Cevap: Ailelerin bire bir çocukları ile iyi ilişkiler içinde olması, onları dışlamaması, onlara sevgi ile yaklaşması lazım. Devlete tabi çok iş düşüyor. Gençliği bu tür alışkanlıklardan koruyacak olan tek şey iyi bir eğitim sistemidir. Eğitimli gençlik, bu tür zararlı maddelere bulaşmaz. Tabi bulaşmaz derken, hiç olmaz anlamında değil ama çok düşük seviyeye iner. Onun için gençlerin sürekli ilgilenebilecekleri uğraşları olması gerekir. Eğitim sistemi her gencin, ilgi alanını bulup onları o alanda eğitecek, meşgul edecek bir sistem haline getirmelidir. Çocuklarda daha küçük yaşta kişilik bilinci oluşturulmalı. Ne yaptıklarını, aileye, çevreye, ülkeye ve tüm insanlığa nasıl faydalı bir birey olacağı bilinci verilmelidir. Bu da eğitimle olur. Eğitim, eğitim, eğitim... Bu işi polisiye tedbirlerle bitirmek çok kolay değil. Bu gün her şey ortada. Polis çalışıyor ama her şey ortada.
Soru: Bu işlerle ilgilenen bir de Yeşilay Cemiyeti var. Yeşilay’ın çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Evet Yeşilay bu işlerle mücadele için kurulmuş bir cemiyet. Bir şeyler yapmaya çalıştığını görüyoruz ama yeterli bulmuyorum. Bu ülkede uyuşturucu ile mücadele sadece Yeşilay’a kaldıysa vay halimize … Bu tarz kurumları ehli insanlar yönetmeli. Yeşilay’da siyasallaştı… ‘Sigara öldürür’ kaldırın bu sloganı. Misyonu kötü alışkanlıklara karşı mücadele olan bir kurum daha önemli çalışmalar yapmalı…
TÜRKİYE’DE 800 BİN KULLANICI
Soru: Ne kadar kullanıcı var Türkiye’de, böyle bir istatistik var mı?
Cevap: Türkiye’de 750-800 bin civarında uyuşturucu kullanıcısı olduğu tahmin ediliyor. Eskiden gençler uyuşturucu içmek için saklanırdı. Şimdi açıkta içiyorlar, korkmuyorlar, ne polisten ne toplumdan. Çünkü bir yaptırım yok. Satıcılar da çocukları kullanıyor. Genellikle 18 yaşından küçük, tutuklanmıyor. Türkiye Gençlik Kulüpleri Federasyonu’nun yaptırdığı bir ankette Türkiye’de kullanıcıların yüzde 91’i 18 yaşın üstünde. İnsanın en verimli çağı olan 19-30 yaş aralığı. Anketlerde kadın bağımlı sayısı az görülse de gözlemler ve bağımlıların ifadesine göre kadın bağımlı sayısı daha fazla. Anket İstanbul’da yapılmış olsa da bonzai bağımlılarının doğum yeri dağılımı sosyoekonomik ve sosyal sınıflarına ışık tutuyor. Bağımlıların yüzde 81’i lise ve ortaokul mezunu. Üniversite mezunu bağımlı oranı yüzde 7. Bağımlıların yüzde 72’si bekar, yüzde 28’i evli. Bağımlıların çoğu iş bulamıyor, evlenemiyor ailesine bağlı kalıyor. Evli bağımlılar da aile içi sorunlar yaşıyor.
YÜZDE 91’İ 15-16 YAŞ
Bağımlıların yüzde 91’i uyuşturucu madde ile ilk defa 18 yaşın altında tanışmış. (15-16 yaş aralığı) Yüzde 84’ü ilk uyuşturucuyu arkadaşından almış para vermemiş. İlk uyuşturucu madde olarak bonzai ile başlayanların oranı yüzde 34. Yüzde 66 ise bonzai ile birlikte, esrar, kokain, ecstasy gibi madde kullanıyor. Bonzai kullanıcılarının yüzde 87’si madde kullanımının günah olduğunu söylüyor, yüzde 93’ü bundan kurulmak istiyor. Yine kullanıcıların yüzde 83’ü bonzainin öldürücü olduğunu biliyor.
DÜNYADA 29.5 MİLYON BAĞIMLI
Bu arada Birleşmiş Milletler (BM) 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele günü nedeniyle hazırlanan raporu açıkladı. Dünya üzerinde 29,5 milyon uyuşturucu bağımlısının olduğu bildirilen raporda, 250 milyon insanın da hayatında bir kez uyuşturucu denediği tespit edildi.
Kutu:
RAKAMLARLA UYUŞTURUCU GERÇEĞİ
Dünya genelinde 15-64 yaş arasında 250 milyon kişi en az bir kere uyuşturucu madde denemiş.
2016’da dünyada 207 bin kişi uyuşturucudan dolayı hayatını kaybetti.
Dünya genelinde 29,5 milyon uyuşturucu bağımlısı bulunmakta.
Her 10 madde kullanıcıdan biri maddeye bağlı hastalıklara maruz kalıyor.
Uyuşturucu maddeyi ilk kullanma yaşı ortalaması 13,8 olarak tespit edildi.
Yatarak tedavi gören bağımlıların yaklaşık üçte birinin 15-24 yaş.
Gençler arasında doğrudan kana karışan uyuşturucu madde kullanımı daha yaygın. Bu sebeple hap kullanımı, bağımlılığın ilerlemesinin temel nedenlerinden biri.