Yaşasın Cumhuriyet

96. yaşını kutladığımız cumhuriyet için bir kez daha YAŞASIN CUMHURİYET!
Doğduğum, hayatı ilk tanıdığım küçük bir dağ köyünde ilk okulumla da tanıştım. Zordur
dağlarda hayat. Yaşamak için hep mücadele etmek zorundasın. Asla pes edemezsin,
etmemelisin. Bir an boş bulunmak demek doğaya yenik düşmek demektir. Doğanın parçası
olarak yaşarsın ve doğayla hep mücadele halindesin.
“Arhaveli İsmail tek başınadır, fakat yalnız değil; rüzgarın, bulutların ve dalgaların
kalabalığı, İsmail’in etrafında hep bir ağızdan konuşuyordu” diyor ya büyük şair. İşte aynen
öyle tek başınasın ama yalnız değilsin.
Ve o küçük dağ köyünde okulla tanışan bir çocuk merak eder dağların ötesini. Ne vardır
oralarda, kimler vardır, nasıl yaşarlar? Böyle binlerce dağ köyü, bozkır köyü, binlerce çocuk
vardır oralarda. Her biri merak eder dağların ardını, bozkırın ötesini.
Bu merakı gidermenin tek yolu okumaktır. Okumak ve gitmek dağların ötesine. İşte bu
çocukları başka diyarlara taşıyan CUMHURİYET’tir.
Cumhuriyet özgürlük demektir, bağımsızlık demektir.
Cumhuriyet eşitlik demektir, adalet demektir.
Dünyaya gözünü ücra bir köyde açmış küçük bir çocuğu dünyanın parmakla göstereceği bir
insan yapmaktır cumhuriyet…
Nereli olduğu, kimin çocuğu olduğunun bir önemi olmadan kitleleri peşinden sürükleyecek
bir lider yapmaktır o çocuğu.
Benim yazdıklarımı bugün okuyabiliyorsanız, yüzlerce öğrenci ile kesişmişse hayatım ve ben
ulaşabiliyorsam diğer bütün hayatlara cumhuriyet sayesindedir.
Cumhuriyeti cumhuriyet yapan özgürlük ve bağımsızlıktır. Tıpkı büyük önderin kendini tarif
ettiği sözde saklıdır. “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir”. Cumhuriyetin karakteri
de budur işte.
Hiçbir sınıfa, zümreye, kişiye boyun eğmeyecek, eğdirilemeyecektir.
Bir kez daha öyleyse YAŞASIN CUMHURİYET!!!